Özel Günler-Dini bayramlar
Özel Günler-Dini bayramlar Özel gün ve haftalarda; Konuklarımıza ve toplumsal sorumluluk kapsamında çevremizde bulunan yaşlılara; sağlık taramaları, eğitim ve seminerler ve sosyal etkinlikler düzenlenmektedir.
Kuruluş olarak misafirlerimizin hayata daha sıkı bağlanmaları için Dini bayramlar, Aşure günü yılbaşı, yaşlılar haftası, anneler günü, babalar günü, doğum günleri, gibi özel günlerde misafirlerimiz ve yakınlarıyla keyifli vakit geçirmek amacıyla etkinlikler düzenlemekteyiz.
Dini Bayramlar ve Kandiller Hakkında
Ramazan Bayramı
Bölgemizde bayram hazırlıkları üç gün öncesinden başlar. Özellikle köy ve kasabalarda bayrama üç gün kala, yani birinci arafat, ikinci arafat ve üçüncü arafat günlerinde şöyle hazırlıklar yapılır: Üçüncü arafataarafata balavê yani yıkanma arafesi denir ve o gün yıkanılır. İkinci arafata arafata nanî yani ekmek pişirme arefesi denir ve o gün ekmekler pişirilir. Birinci arafata ise arafata kadan denir. Bayramın bir gün evvelidir. Bölgemizde bayram sabahlarında, namazdan sonra insanlar kabir ziyareti yaparlar. Kabir ziyaretinden evlere dönüldüğünde çoğunlukla topluca kahvaltı yapılır.
Kurban Bayramı
Bayram telaşı ve sevinci kurban bayramı hazırlıkları başlamadan çok önceden başlar. Çünkü bayramabir ay kala hacılar uğurlanır. Bölgemizde kurban bayramına eyda/cejna hacîyan denir ki bu ‘hacılarınbayramı’ anlamına gelir.
Nevruz Bayramı
Nevruz, Farsça’da ‘yeni gün’ anlamına gelir.Kürtçe’de tam karşılığı nuroj olsa da Nevruz bir terim olarak hem Kürtçe’ye hem de Türkçe’ye uyarlanmıştır. Nevruz 2500 yıllık bir efsaneye dayanır. Asurların zalim kralı Dahhak ile Demirci Kava’nın mücadelesini konu edinen bu efsane şöyledir:
Zalim Dahhak’ın omuzlarında iki yılan başı gibi iki çıban çıkmış. Bunları teskin etmek için her gün iki insan beyninin merhem yapılıp sürülmesi lazımmış. Dahhak’ın adamları her gün Ninova ve civar köy ve kasabalardan genç insanları yakalayıp götürürlermiş. Onları öldürüp beyinlerini çıbanlara sürerlermiş. Bu, uzunca bir süre böyle devam etmeş ve bir gün sıra Demirci Kava’nın kızına gelmiş. Kava buna razı olmamış ve zaten rahatsız olan halkla birleşerek kralın sarayını basmış. Kralı öldürmüş ve peştemalini meşale yapıp yakarak dışarı çıkmış. Bunu gören halk da ateşler yakmış ve herkes o günü yeni bir gün olarak kabul edip bayram etmiş. İşte bu gün yeni bir yılın birinci günü kabul edilmiş.
Ancak bilinmesi gerekir ki en özlü bir şekilde ifadesini Firdevsi’nin Şehname’sinde bulan Nevruz, sadece Kürtlere ait bir bayram değil, bütün Orta Asya halklarında ve Orta Doğu’nun önemli bir kısmında, baharın gelişinin şanına geleneksel olarak kutlanagelen bir bayramdır. Hatta İranlılar bu günü yeni yılın başlangıcı olarak kabul ederler ve Nevruz’un ardından 10-15 gün boyunca tatil yaparak Nevruz’u coşkulu bir bayram şeklinde kutlarlar.
Hıdrellez / Xıdırilyas
mayısın ilk haftası (rumi takvime göre nisanın son haftası) bir bahar bayramı olarak değerlendirilir. Bu dönem koyunların sağılacağı dönemdir aynı zamanda. Halk arasında tutulan mevsim hesabına göre bir yıl “hıdır” ve “kasım” günleri olmak üzere ikiye ayrılır. Kışı ifade eden kasım günleri 8 Kasım’da, yazı ifade eden hıdır günleriyse 6 Mayıs’ta başlar. Diğer taraftan, İslam inancına göre Hızır ve İlyas, ab-ı hay atı içmiş ve ölümsüzlüğe erişmiş her yılın 6 Mayıs’ında bir araya gelir ve dilekte bulunanların dileklerinin gerçekleşmesi için onlara yardımcı olurlar.
Güne adını veren Hıdır ve İlyas, halkımız arasında Kürtçe Xıdırilyas, Türkçe Hıdrellez biçiminde telaffuz edilir. Bugünü idrak ve kutlama adetleri eski canlılıkta değilse de halen köylerimizde ve şehir merkezinde devam etmektedir. Hıdrellez günlerinde bahar temizliğiyapılır, sobalar kaldırılır, evler boya badana yapılır. Aslında bütün bunlar baharın coşkusu için olsa da Hıdrellez bir bahane olur. O gün çörekler yapılıp ekmekler pişirilir ve dağıtılır. a vardır. O da genç kızların, kısmetlerine dair bir işaret bekleme yemekleridir. Önce en az yedi ailenin buğdayları birleştirilir. Bu buğday kavrulur ve ardından öğütülür. Yine en az yedi aileden getirilen tereyağıyla kavrularak,bölgede kavut (poxin) olarak bilinen un yemeği eldeedilir. Kısmet bekleyen, ahvalini merak eden genç kızlar bu kavuttan yerler. Bir kısmını da dillerinin altına bırakırlar ve su içmeden yatarlar, niyet edip beklerler. Rüyalarında suyu nerede içmişlerseveya kimleri görmüşlerse kısmetlerinin oraya gideceklerine inanırlar. O gece rüyasını görmemiş olanlar da bir başka Hıdrellez’in gelmesini bekler.